Bel ve Boyun Fıtıkları
Akut dönemde ağrı kesici verilebilir, kas gevşetici pek kullanılmaz, kuru iğneleme, manuel terapi, nöral terapi gibi Fizik Tedavi yöntemleri kullanılabilir, yatak istirahati rahatlatır ve kısa süreli çelik balenli bel korsesi kullanılabilir, topuklu ayakkabı giymeyin, eğilerek belinizi zorlayacak hareketler yapmayın. 4 saatte bir 20 dakika sıcak uygulama rahatlatır. Boyun fıtığından korunmak için masa eğimi , monitörün göz seviyesinde olması, kitap okumak ve cep telefonu kullanmak gibi işleri başı öne eğerek yapmayın elinizle göz seviyesine kaldırın, ortopedik yatak kullanın, ağırlık kaldırırken dikkat edin. Genetik yatkınlık da risk faktörüdür. Servikal ve lomber lordoz önemli, yastık önemli. Boyun bölgesinde dirence karşı izometrik egzersizler her biri 30 tekrar olacak, sabah-öğlen-akşam yapılacak. Ağrı kesilince hemen iyileştim sanmayın, 1-12 ay tedavi sürer, fıtığın küçülmesi vakit alır. Bu arada kilonuza dikkat edin. Arasıra yoklayan bel ağrınız varsa 3 ayı geçirmeden, ağrınız kronikleşmeden doktora gidin.
Sadece ağrı nedeniyle ameliyat olmayın, konservatif tedaviye öncelikle şans verin. İlk ameliyat kararı önemli. İlk ameliyattan sonra tekrar ameliyat gerekirse platin koymak gerekiyor. Bunu koyunca implantın altında kireçlenme, üst seviyesinde ise kayma gelişiyor, çünkü hareketi dondurulan kısım üzerinde kalan sağlam kısım telafi etmek zorunda kalıyor.
Bel kaymasının 4 derecesi var. 2. dereceden sonra geri dönmek çok zor, platin takılarak ameliyat gerekiyor. Hasta mutlaka kilo vermeli.
Disk iki kısımdan oluşur:
- Nucleus Pulposus: Diskin iç kısmını oluşturur. Su tutma yeteneğine sahip glikoprotein yapısında lif yumağından oluşur. Hacminin % 90’ı sudan oluşur. Bu nedenle esneme, bükülme ve darbeleri emme yeteneğine sahiptir.
- Annulus Fibrosus: Diskin dış kısmını oluşturan ve sağlam örülmüş katmanlardan oluşan sert ve çok güçlü bir kılıftır. Bu kısım, nukleusun etrafını sararak bütünlüğünün korunmasını sağlar. Normalde 1,5 tonluk bir yüke dayanabilecek sağlamlıktadır.
Fıtıklar servikal (boyun), torakal (sırt) veya lomber (bel) bölgesinde olabilir
Fıtığın 4 evresi var: 1. evre Bulging: bombeleşme var, yırtık yok. 2. evre Protrüzyon: bu evreden itibaren yırtık var. Yırtılmış ama henüz anulusun dışına çıkmamış, anulus lifleri arasında ilerlemiş nükleus pulposus. 3. evre Ekstrude disk: nükleus pulposus yırtık hattından anulus fibrosis lifleri dışına çıkmış. 4. evre Sekestre: kopmuş fıtık. Yani son 3 tanesinde yırtık var. Yırtıktan geçişi bıçakla kesilen bir bölgeden gider gibi düşünme, soğan gibi lameller halinde bir bölgeden kırılarak ve yön değiştirerek lameller arasından ilerliyor. Anulusun dış 1/3 bölgesinde damar ve sinir var zorlanırsa ağrı olabilir, içerdeki kısımlar ağrısızdır.
Fıtıkta 1. ve 2. derece fıtıklarda ameliyat gerekmez. 3. derece de ameliyatsız küçülebilir. 3. ve 4. derece fıtıklarda dışarı fırlayan nucleus parçası büyükse, omurilik kanalında aşağı doğru yol alan ve içinde işemeyi, büyük abdesti tutmayı, cinsel işlevleri düzenleyen lifleri de içeren sinir demetini ezer. Bütün bel fıtıklarında %0.7 oranında görülen bu tabloda ayakta güçsüzlük, düşük ayak, idrar yapamama ve damla damla idrar kaçırma, büyük abdesti yapamama, iktidarsızlık, apış arasında uyuşma gibi belirtiler görülebilir. Bu durum bel fıtıkları içerisinde en tehlikeli olanıdır ve acilen ameliyat olmayı gerektirir. Bu fıtıklarda ilk 36 saatten sonra ameliyat yapılsa dahi birtakım hasarların geri dönüşü olmaz.
Patlamış fıtık dedikleri tüpünden çıkmış diş macunu gibi geri çekilebilir, bir miktar kalsa da sorun çıkmaz. Dışarı çıkan kısmı ameliyatla alırsan nükleus pulposus hacmi azalır. Sekestre kısım bile ana parçadan çok uzaklaşmamışsa retraksiyon + dehidratasyon + makrofajların fagositoz ile temizliğiyle rahatlama ile sonuçlanabiliyor. Bir süre istirahat verilir. Büyük fıtıklarda bile regresyon olabiliyor, yani önce fizik tedavi yöntemlerine şans verilmeli. Ama bunlarla küçülmüyorsa cerrahi gerekir.
Sadece MR’a bakılarak hasta değerlendirilmez, ameliyat kararı verilmez. Muayene ile birlikte olması gerekir. Gerekirse EMG de istenir.
Sağlam insanların %30’unda fıtık var ama haberleri bile olmuyor. Herkesin ağrı eşiği ve reaksiyonu farklı.
Bel ve boyun ağrılarının sadece %5’i fıtık ağrısıdır, geri kalan %95 başka nedenlidir (Ankilozan spondilit, sakroileitis, mekanik ağrı, miyofasial ağrı, piriformis sendromu vs.). Bazen bunlar birarada olabilir.
Ağrı içinde %5 paya sahip olan fıtıkların da sadece %5’i ameliyatlıktır, Geri kalan %95’i konservatif tedavi edilebilir. Ameliyat sonrası zaman içinde gelişebilecek nüks, kireçlenme gibi sorunlar cerrahın kötülüğünden değil, yapılan işlemin sonucu gereğidir. Bunu hastaya iyi anlatarak, seçilmiş vakalarda ve mecbur kalınırsa ameliyat yapılmalıdır. Cerrahi sonradan oluşacak komplikasyonlara davetiye çıkarır. Fıtık sert bir doku değildir ve sinirin hep aynı yerine basmaz küçük hareketi vardı, bıçak gibi aynı yeri kesmez. Disk ameliyatı sonrası disk aralığı hemen %25 azalır. Sonrasında etrafındaki diğer lifler ve faset eklemler etkilenir. Normalde yükün %85 kadarını dik taşır. Faset eklemlere normalde %15 yük binerken, ameliyat sonrası disk alınınca bu oran %70’e çıkar ve kireçlenmeye gider. Ameliyattan 2-3 sene sonra faset artrozu ve fıtığın alındığı bölgede kireçlenmeye bağlı ağrılar tekrar ortaya çıkabilir. Beldeki disk, dizdeki menisküse benzetilebilir. Ameliyat sonrası ertesi gün normal hayatına döneceksin denmemeli, 2 ay dikkatli olmalı, önerilere uymalı.
Sadece nükleus pulposus denilen jel kıvamlı yapı çıktıysa 3 ay civarında iyileşebiliyor. Anulus parçaları da araya girmişse iyileşme 6ay-1yılı bulabilir küçükmesi daha fazla vakit alır. End plate’teki kırkıdak parçaları da fıtık materyaliyle beraber geldiyse bu süre 2 yıla kadar uzayabilir.
Disk materyali duruma göre içine su çeker ve tampon görevini arttırır. Mümkünse alınmamalıdır. Aktivite ve egzersiz önemlidir, belde ve boyunda stresten kaçının, topuklu ayakkabı giymeyin. En iyi ilaç egzersizdir, etraf kasları güçlendirir, eklemlerdeki mekanoreseptörler uyarıılınca iyileşmeye faydası oluyor.